Güzel gülmeyi başaran kişiler üzüntülerini unutuyor, hayata daha pozitif bakıyor. Başka bir gerçek var ki o da “sağlıklı ve güzel gülebilmek”. Dünya ve Avrupa Lingual Ortodonti Derneklerinin aktif üyesi Dr. Cem Caniklioğlu güzel gülümsemenin sırlarını anlattı.
Bozuk çene yapısı veya çapraşık dişler kişinin dış görünümünü ve elbette gülüşünü olumsuz etkiliyor. Özellikle Avrupa ülkeleri ve Amerika’da aileler daha çocukluk çağlarında diş teli uygulamasıyla bu problemi baştan çözebilmiş. Ülkemizde ise ortodontik tedavi alanındaki gelişmeler ve farkındalık ise henüz belirmeye başladığı için bu tedaviler gecikmiş, gözle görülür diş çapraşıklığı problemleri kaçınılmaz olmuştur. Öncelikle herkesin bu konuda bir tedavi alabileceğini bilmesi gerekiyor. Bu sorunu yaşayan kişiler, “Benim dişlerim çarpık, ağız yapım doğuştan böyle” ya da “çene yapım bu şekilde” diyerek kabullenmek yerine daha güzel bir ağız ve diş yapısına sahip olabilmenin yollarını aramalılar. Şu bir gerçek ki inci gibi ve sağlıklı görünen dişler sizi her ortamda bir adım öne çıkarmaktadır.
Estetik kaygıların yanı sıra çarpık dişlerin kişi için ortaya çıkardığı başka sorunlar da vardır. Çapraşık ve doğru kapanmayan bir ağızda diş fırçasının uzanamadığı kuytu alanlarda yemek artığı birikmekte ve bu da dişlerin çürümesi ve kaybedilmesine kadar giden bir sorun yaşatmaktadır. Öte yandan bu artıklar ve bakteri plağının oluşması ağız kokusunu da beraberinde getirmektedir. Durum böyle olunca kişi hem diş sağlığından hem de estetiğinden şikayetçi bir şekilde bize başvurmaktadır.
Çarpık dişlerin tedavi edilmesi ve güzel bir gülüşe sahip olmanın bir çok yolu vardır. Bunlardan kısaca bahsetmek gerekirse dişler kesildiği ve mine dokusunda işlem yapıldığı için salt çapraşık diş düzeltilmesi tedavisinde porselen ve laminayı önermiyoruz. Dişin kalıbı alınarak belli sürelerle ağıza takılıp çıkarılabilen “şeffaf plak” uygulamasını da kullanımı hastanın inisiyatifinde olduğu ve bu yüzden yanlış uygulamalara açık olduğu için tavsiye etmiyoruz. Dişlerin düzeltilmesinin en doğal yöntemi ortodontik tedavidir. Çünkü ortodontik tedavide dişe ve diş minesine kesinlikle müdahale edilmemekte, kişi tedavi tamamlandığında kendi dişlerini kullanabilmektedir. Ortodontik tedavi ise iki şekilde yapılmaktadır.
TEDAVİNİN EN ÖNEMLİ TARAFI BAŞKALARI TARAFINDAN FARK EDİLMİYOR
Ağızda istenmeyen bir görünüme neden olan ve uzun süre diş üzerinde kalan diş telleri estetik kaygı taşıyan kişiler tarafından tercih edilmiyor ve erteleniyordu. Örneğin dişin ön yüzeyinden uygulanan telleri taşıyan kişi önemli ya da romantik bir yemek sırasında yemek artıkları nedeniyle sürekli dişlerini temizleme gereği duyarak yemeğini bölmek zorunda kalıyor. Bu durum da hem psikolojik hem de fiziksel olarak rahatsızlığa neden oluyor. İşte bu tedavinin handikaplarını ortadan kaldıran yeni bir teknik var. Lingual Teknik denilen bu tedavi yönteminde teller ve braketler dişin ön kısmına değil arka kısmına uygulanıyor. Tedavinin en önemli ve estetik kaygıları gideren yanı başkaları tarafından fark edilmesinin imkansız olması.
Özellikle iş dünyasında sürekli toplantılarda ya da göz önünde olan kişiler bir yandan düzgün dişlere sahip olurken diğer taraftan da tedavi sırasında özgürce gülümseyebiliyor, toplantılarını yapabiliyor ve hayatlarına kesintisiz olarak devam edebiliyor. Öte yandan bu tedaviyi tercih eden hastalarımız psikolojik olarak da çok rahat ediyorlar. Dişlerin ön yüzeyinden braket uyguladığımız hastalar tedavi süresini daha uzun hissediyorlar. Nedeni de bu tellerin görünmesi ve her zaman hayatlarının içinde olması. Oysa ki dişlerin arkasından uygulanan Lingual teknikte hasta tedavi olduğunu bile hissetmiyor, hissettirmiyor. Bu tedavi diş hekimiyle arasında bir sır olarak kalıyor.